of ***salaklamalar***
eet saatlerdir koklanan uhumsu art ın eseridir. arada binada yapılanmanın bedeli dıırrrrr matkap sesleri... ha bi de adamların tek tek hanelerde yapması gereken hamleler dolayısıyla odama çıkan amorti, üstelik bilimum malzeme dağılması yaşanırken vs vs vs amanın basıldk şeklinde.
tam rezalet... heralde çalışırken gözler kaymıştır, zihinlerden içten içe ayıplama sayıklamalarını kulak çınlamaları şeklinde aldım sanki :P ya da hüsn ü kuruntu gibi bişiler...

malzemeler+r+r+r+r+r+r

maaaaystrooo

bilimum garrip kumaşla kaplanmış defterlerrrrrr im*

aslında önemli bir detayyyy yatmakta!

arrrrtık benle gelmeye hazzırlarrr...

gerçi bunların şiddeti, durumun tarifi için oldukça zayıf kalmakta. oflama poflama da eklenmekte aslında. daha çok şuara kendimdeki potansiyelin aşırılığına zihnim dahi şaşıp kalmakta. hafifletici sebepler, olanın yalnızca yüzde 5ini kurtarmakta. geri kalanlar ise bünyelerindeki yıkıcı güçle inanılmaz bir ivme kazanıp, olanca hışımlarıyla etrafta salınarak yakınları kırıp geçmekte.

yok yok buna mümkün olduğundan ivedi enlice bir set lazım gelir. biraz kes biç yapıştır oluştur dindirir ümidiyle...

tam da vakit geçirmek adına bişiler bişiler hı souk kahveler, e net de var manzara da hani manzara :) hi ho valla bal gibi de nispetlik ne diim :)



cancazımın aldığı renklerin hatırına iki renge boyanmış tırnaklarla :) hi ho eet ben geldim, hoca olacaktım da dedim valla :)

dipcik: birascık olsun birascık şimaryim, eneem artık buralardayım, artık buralıyım... tek berbat yanı 12 saat süren son zamanların hatrı sayılır işkencesi 12 saat otobüs çakılması agggggggh...

bikerre ı ıh son güne kalmasın, bisürü aksilik çıkabilir; o olur bu olur temkinliliği rahatsızlıktan ileri gelen takıntı hali diildir canımcım. hı hı doru takıntılarım vardır. bazı filmlerin altyazılarını indirip, düzenliyip tekrar metin gibi okumak eet takıntı olabilir, yok bu daha çok pek bi acaiplik oluyo sanırım hatta garipliklik, nası yanilik hali falan filan.

rahat ol ı ıh ol mu yo. bu konuda olmaz olmaz. ama biçok konuda gaaaaayet ben de bilimum yerlerimi yaymasını bilir, hiç de zor olmas, rahat olur o vakit :)

meselem yer değiştirme durumları söz konusu iken, tek bişicik toparlanma aşamasına erişememekte :) nası?

gereken gerekli listesi yapma iken, şimdilik kafada mevcut, hatta ilk sırayı, dizi dayandıramadığım valideye gitmeden bişiler daha ayarlamak almakta ki izlesin. nip tuck yok artık bitti, ama onu izlemek ister :) breaking bad kesmez. mad men den sıkılır. house un adı anılmaz artık. spartacus attım tutar mı bilmem. bunun listesi de dolar taşar ama hepsi açmas, daha seçicidir, zorlar.

şaka maka bir defa görülegelmiş, baya da uzak kaçar bir mekanı, mekan bellemek gerekmekte. hmm neler beklemekte bilemem ama bünyede her türlü duygu silsilesi hasıl olmuş, karman çorman içeriyi karış karış dolanmakta.

bu durumda en saçmasından kulağa gelen ağızlara dolanan mısraları kafalardan kovmaya çalışmak nafile. hi ho bodruma da gittik beraber istanbulda da yaşadık ııııyh ama öle bundan sonrası bodrum bodrum...

dipcik: başlık başlı başına ayrı bir yazı konusu olması gerekmekte, alakasız olması sorun edilmemekte, yazdım gitti cinsi işte...

efenim çeşitli vesilelerle dillendirile gelen hava su meseleleri, malum geçiş dönemlerinde daha bi mevzubahis edilir. iki gündür buraların havasının aldığı şekil hafiften yağmurlu, böyle bir esintili, gökyüzü karadan, deniz etkisi de mevcutken; üste, sarmasından ziyade kendisine sarılınarak gezilmeye müsait cinsinden bir mont geçerilir. aslolan haaaala terliklerin ayaklarda görülme durumudur.
yok efenim yaz havası yitmişken, yaz havasından çıkamamaktan değil; kökeni, gent semalarından gelen, ayağın üşümesine izin veren cinsden esintidir.
bizim diyarlarda saçma bulunur, bilirim, duyarım ama severim. ben de şu ara ayağın üşümesine izin vererek gizliden bir haz duyanlardanım ne yalan sölim. ha çorapla uyumak da güzeldir, soğuktaki terliğe eşdeğerdir- ters açıdan. derinine inmek lazım, aman aman neme lazım.

*konudışı olan su'dur, havadan sudan, düşünmeden ağızlardan çıkagelmesinden ötürü sudan'ın konuya dahil olma potansiyelinden kaçılamamıştır...

dönüşler

eve de birkaç tane almak lazım tabi

gitmek lazım geldi,
ayarlamalarda ikametgah buralar.

bence dahiyane yane...




nası yani diyaloglar:
-türkan şoray mı alıyosun?
-bakim, haa tabi gözler...

yeniliklerin ateş basmaları mevcutken bünyede aman da ne güzel olurmuş beklemelerdeyken gösterilemeyen anlayışmaların serinletemeyen yanaşmaları...

e sebebi bellidir ve bu nedenle de aslında normaldir fekat azıcık da yapabilmeli insan sanki adına empati dedikleri meredi... (empati sempati hmm acebe nese sona)

kendi adıma zaten hep teşekkür ederim, müteşekkiriz aile cek.

şuara ilginç bir şekilde evde bilimum kapı, dolap kapağı vs vs adını bilmediğim ev çıkıntısını bulup, kafa bölgesini çarpmak suretiyle değdirmece yaşıyorum. kafa mı vuruorum kafa mı atıyorum bilemiorum. ha aralarındaki farkı mevzu bahise zaten gerek yok bence, gayet açık ama iki durumda da kesinlikle kasti niyetler mevcut olmadığını bildirir; böylece 5 yaşında ya da akıl hastası bir insan olmadığımı doğrulamak isterim.

bu duruma kendimce bir açıklama da bulmaktan geri durmam elbet; dolu, dolu, kafa çok dolu... bu doluluk bünyede sinir yapıyo, yapılan sinir içten içe dürtmek suretiyle kendi alanında bir bilinçaltı oluşturuyo ve bi şekilde çıkış yolu bulmak, tek seçenek halini alıyo. özellikle de doluluktan bünyenin ürettiği sinir sözkonusu iken, kafanın bilimum şiddetlerde herhangi bir bölgesinin etrafa geçirilmesi suretiyle yaşanan temas, birikmiş bulunan sinirin etrafa yayılıp emilimini hızlandırıyo.

işte kafalar dolu, sürekli yaratılan sıkıntılarla bulunamayan çözümler işlemiş bünyelere. dalgınlık almış başını gitmiş. e şapşallık da hafiften başgösterince, oluşan reaksiyon sonucu böyle tepkimeler kaçınılmaz.

hmm yok yahu bi düşündüm de breaking bad'dir bu arayışların cevabı :) bünyenin, hızlı bir başlangıç ile dalınan kimya dünyasının binbir reaksiyonlarının etkisi altında kalındığı çok açık, bu beyanlar bundan ileri gelmektedir. onca yazılanın fikri açıktır; buara kafayı oraya buraya bilinçsizce geçirmekteyim, dalgınım, hayırlısı(!)nı dilenmek lazım gelir.

ee nip/tuck bitti yuh dedik.
yolda karşılaştığım doktor adayı kuzenime, House M.D. yi de bitirmiş bir alaylı olarak geiklerin bini bir para; yok efenim nöbetten mi gelmiş, latince kasmalardan başı mı dönmüş, kendini mi bilmez miş, onu bunu ciddi kesmiş ya da kesilirken bizzat izlemek zorunluluğu altında mide bulantılarını bastırmakla mı zaman geçirmek bilmemiş, düşünmek yooooogh! valla dizeden öğrendiklerini de hocalara dersde satan da yok diilmiş hani hi ho iimiş iimiş...

e sırada ne var derken tazecik ödül almışlar arasında modern family diye bişi görmem akabinde izlemek suretiyle denedim, tuttu. ama asıl bomba halaaa tamamlanmasını beklediğim eskilerde azizim. seyreyleyin şenliği...



bi deeee bu var,beklemedeyim...

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa