ölüyorum galibaaaaa :S
40 dakka dur kalklarla bisiklete binmişim,
bikaç düşme tehlikesi ile birascık sıyrıkla bezenmişim
hi ho çok komikti halim
uffacık bi yokuş bile ı ıh çıkılmio kaaaaardeşim

offff çooook yoruldum yeeeeaaaaa, neese

haftanın son gününün sıkıntısının atılma çabaları, her zamanki gibi psikopat kedinin oyalamaları eşliğinde ki cidden korkutuyo. açık camdan birden içeri atlaması ve masada klavye üstü gezinmeleri ile herşeyi devirir, bişiler anlatmaya habire çabaları eşliğinde odadan kaçiim ayaklanmalarım sırası gitme demek için ayaklara direk saldırır. sabah sabah servisden indiğimi görür görmez bana doğru koşmasının nedeninin açlık olduğunu bilsem de ı ıh seviyo beni diye umuut ediyorum...

biten okul haftası ile güssel hava sonucu dışarı akşam gezmesi. deniz kenarı muhabbet seffası ile böle bi gemiler falan denizci kafedeyiz...

gecikmeli sergi göstergesi, hı hı deniz kenarı, kum üstü, salaş mekan sofrası.

bunlar da cumartesi akşamüstü sıkıntı atma oyalanmaları.

benim için ilk mezunlar günü sergisi, özliceklerim var. heh yaş bakımından en yakın olanlardı onlar. muhabbet vs

eyvah her sene bu ara daha da bi ara olucak püfff. gerçi halaaa hangisi sizin iş gibi öğrenci sanılma durumları gerçekleşmekte- e hoşşuma gitmez mi bayılıyorum kendilerine...
nesse işte öle öle sergiden birkaç foto ekte. biraz fikir verir işte...



bodrumda sahil kenarı sergi olayı...
ilginç bir tecrübe, gece kocca duvar yansıması video izlemesi tam da düşündüğüm gibi.

bizzat fakültenin şenliği...
oda penceresi dibine kurulu sahne ile tüm gün yinne sahne arkasında çalışmışlık hissinin verdiği ilginç bir tatmin olayı :)

etem çalışkan ve saygılar...

öğrenci işi, seviyorum seni :)

hu ha fotto stüdyo'da pulp fiction ı haaaala izlememiş arkadaşlarla dev ekran yaparken yere düşen sona kendince takla atan devasal kara fatma olayı gözümün önünden gitmemekte. hmmm büyük görünmesinin nedeni %4x50x2 olabilir tabbe.

ya bişi diil aslında "yuh izlemediniz mi" şaşkınlığını göstermemek gerek. e "v for vendetta" yı yeni izlemiş olmanın utancını halaa taşımaktayım :)

ustalara saygı günümüzde güzel bir hattat ustasının muhabbeti ve özel imzalı beğeni afişlerini duymak da güsseldi.
e yarın da ankaraaa. annenin gece asansör uyanmaları ile geldiğimi sanması sonrası hayal kırıklığı bu defa yaşanmicak. bu kadar duygu sömürüsü mü hı hı valla öle....

bir gün ankara
iki gün ankara aslında sadece 3 gün ankara.
arkayı 4*lesek yaaaaaa :S

kanunen ölmeden izin alamamak da pek bi orjinal miş.

fakültemizde bizzi şenlendirmeleri ertesi, bi süredir devamlı dinlemekteyim. işin ilginci sözlerini bi türlü söyleyememe durumum, hanne beyin belli şeyleri ısrarla reddeder, halbu ki sen de ısrarla kabullendirmeye çalışıyosundur.
hoşşuma gityo işte ne bilim.
pek bi neşeli mi?
yooo hiç de diil...

http://www.youtube.com/watch?v=qgSt_dQEiEI&feature=related

deniz'e özel teşekkür, araton da süpper di hi ho kafalar da süper olunca bi duygulanma bi gururlanma hissiyatı hasıl oldu ki hı hı yaşda kıdemdendir :)

"kaybetiiiiimin değerinin kaybı ile kaybın ne olduunu anladım" gbi bi ifade dinledim, az önce.
hı hı
ben de tam onu diyodum işte...

artık beklentilerinin sıfırlanması mıdır özgürlük? yoksa en büyük tutsaklık mıdır aslında?

sıfıra ulaştık sonunda, ya sonra?
bilemedim...

massamıs toplama mal dolması yanında, toplamalar arası öööörenci içi düzenlemesi ile şenlenmelte. e terapi ücretiz olunca kapıyı çalan çalana hatta genelde çalmadan dalan yoğunlukta. dinlemeler ve dil dökmeler sırası içinde bulunulan durum yansımaları mesela rengaaarenk kantinden aşırma şeker yığınlarına yansımakta. bu kalem ne kadar esnek denemeleri ile zorlanan sınırların kırıkları belirli yerlere serpiştirilmekte. arada bahçe çiçeği süslemeleri e güzeller tabbe.



bugün karşılaştığım ise ne zaman yazıldığı bilinmez silgi üstü yardım çağrıları. kabında saklı kalmış mış mış... töbe töbeeee :)



bu da hocam sizin iki sene sonaki haliniz takılmaları ile bıyık altı gülmeleri ama takdir ettim ii işlenmiş hı hı yaş arttırırsak buna benzeriz herhalde, bravo valla.

mine'ya nam-ı deeer çiko'ya sevgiler :)

Peki ya adam?
Kimdi gerçekte?
Neye benziyordu?

Bize fikirleri hatırlayın dendi, adamı değil.
Çünkü bir adam başarısız olabilir.
Yakalanabilir, öldürülebilir ve unutulabilir.
Ama 400 yıl sonra...
Bir fikir hala dünyayı değiştirebilir.

Fikirlerin gücüne bizzat şahit oldum.
Fikirler adına öldürülen ve
fikirleri savunurken ölen insanlar gördüm.

Yalnız bir fikri öpemez,
Ona dokunamaz veya onu tutamazsınız.
Fikirler kan ağlamaz.
Acıyı hissetmezler.
Sevmezler.

Ve özlediğim bir fikir değil,
bir adam...

asla unutmayacağim bir adam...

***V For Vendetta

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa