şu çarliston biberlerden alırken saydığımı farkettim bugün nie ki?
sooona kasada ödeme yaparken makarna ile köpek mamasını yan yana uzatınca bi gülüşmeler bi gülüşmeler akıllara gelen neydi ki? sooona bi fıkra okudum, çok hoşuma gitti hani, bak kessin unutucan yinne bunu sakın ha unutma die söylendim ama unuttum tabiii ki. hu ha ciddi ciddi kaz ayaklarından bahsetmeye başladım, yok yok daha yaşlannıorum triplerine girmedim, yıllanıyoruzlardayım hala. bu öğle arası deniz seferlerinde değil uçurtma ile cebelleşme seanslarındaydım. kocca bi sinek misali hem gürültülü hem de çok tehditkar buldum kendilerini...

güssel tavsiye edilir
güssel, tavsiye edilir...

http://www.youtube.com/watch?v=uRv4CoXQoAQ

bu tipten tırsan tek ben miyim merak etmekteyim.
bir dahaki karşılaşmamızda sesini kısmak suretiyle hissettiğim ürküntüyü tekrar bir gözden geçirmek niyetindeyim, zira ses midir tip midir ekseriyetle hava kararması sonrası karşılaşmaktan çekindiren durumu yaratan anlamaya çalışıciiim.

hiç sevimli diilsiniz ama bunu bilesiniz...


hi ho artık klasikleşen denizden denizi kurtarma operasyonlarından biri yinne. teknik terim kullaniciim efenim; rüzgar altı dönüşlerin ustası, kendisine özel olarak yasak konulmasına rağmen banamısın demeden yaptığı malum dönüşlerle kıyıya yaklaşmak yerine daha da uzaklaşan can can denizin adım adım görüntüleri...

bizde ise hocadan gelen at yelkeni talimatları ile uzaklaşma ihtimallerini ortadan kaldırış- ki çoğunlukla nerde tekne nerde zodiyak ben onun altında istisnasız çarparım- ezikler büzükler morluklar sıyrıklar ile delli gibi kol ağrıları, kas yapiiciiiz yakındır.

ee etinden sütünden hobaa...

yorgunluk tavan yapmış, erkenden yatış yapılır...
ince kollar şişmiş kolluk olmuş,
tahta sıyrıklarından kırmızı berelerimiz bile var artık,
yanmadan soyulmalardayız.

bu kaddar keyifli deniz üzeri rüzgar boğuşmalarından bi akşam üstü iken, birras melankolik dibe vurmalar yapıp amanın boş ev üzerine halil sezai ile havayı eksilere çekebilme yetime şapka çıkarılır...

hmm

tom waits-alice dinliyorruz.
şimdinin doğğasına ters kaçar gibbi görünse de sıcaktan erirken nispeten örtüşen bi uygunluk da göstermekte dir

dedim

yaau çözzemedim;
şimdi okuldayız eet,
odadayız,
yazlıkçı modundayız,
ölen arası yinne hemmencecik aşaı innip deniz yapiciiiiz
souk bira da olur,
sonna 5 gibbi kaçıp söölemesi ayıp surf yapıciiiz,
yelkenle cebelleşilen 2saat sonnası titreyen kaslara nazire
iki mohito çakıciiiz,
ee ne zaman çalışıciiiiz.
ammanın nolucak,
bi uzatma daha mı yaşıciiiiz (kendime şaka gibbi valla)

bugün hafiften tipografik makket yappıp havalara girmelere toparlanma edasında başlayabiliriz umuduyla...

sööölemeden geçemiciim efenim;
dün bodrumdan akşamdan kalma taze mezunları toparlayıp ayıltma çabalarından sonna 2,5 saatte muğla üniversitesi semalarında ki kampüs genişliğinden ötürü harbi kampüs olmuşken hanne böle mezuniyet töreni görülmedi kannımca. en aşağı 3 saat süren müzikli danslı şenlikli bol kazak kültürlü kutlamalarla ne için gelmiştik biz hissiyatı ile dağıtılan bol yeme içmelerle o sıcakta bayıltan üstüne 2 saat diplomaa belge bişi bişi dağıtılan bi törenin bi daa da eşine rasliciimi sanmam cicim(!)
ha belki seneye...-her sene mezuniyet balosu ve törenine iştirak edicek olmak da hoşşuma gitmio diiil nesse-

ama o sıcakta koca salonda yinne de bizi üşütebilen anlayışa şapka çıkarrıyorum,

arcade fire-ready to start ile devvam ediyorum.

yolcuların 4de 3ü çoluk çocuk
açık büfe ikramlar arasında çöp torbası
herbirinin elinde,
hayli illginç bi deneyimdi*

*mevzu bahis günnü birlik izmirde dövdürmece.
ilk seans tamamen yabancı olan adam, ikinci seans yinne yabancı olmasına rağmen uzun bi süredir bildiğindir hissi çok ilginçtir. saatlerce icap eden temastan mütevellittir diye bir tespit işte...


dippo: içerikte adı geçen kelimelerin danışmanımda oluşturabileceği belirtiler ve bendeki yan etkilerini bir an düşündüm de...

hmm 12-3=8*60' dan dahha bayaa varsa da uzun zamandır almadığım ilginç keyif hallerindeyim. anneyi ağlar gözlerle terminalde bırakmak sonra eve gidebilmiş mi diye kontrollerdeyken odana giremiyorum sözleri hı hı çok bi duygusal oldu. dahası ankaradan uzaklaşırken sırf ankara sokaklarında geçen bir film amanın, karar verdim sevicem artık, sevmiyorum diye üzerine basarak sölemekten vazgeçicem. daha doğrusu nankörlük etmekten vazgeçicem. hiç yapmadığım otobüs radyo dinlemesi de yapıcam mesela hatta şuan yapıorum mesela.
iyice bi bozulmaya başladık zaten, nesse erken teşhis hayat kurtarırlardayız neyseki. ilk evrelerdeyiz, ikinci evrelere geçersek o zaman düşünüces. ozaman zamanımızı daha bi keyifini çıkarmaya adıcas. hı hı ilk günler bu hislerle yanaşıcas sona yine unutup eski teranelerde dolanıcas. hmm mesela yarın surf e başlicas. cumartesi yine izmirlerde dövünüces, sona pazara bodrum gesmelerinde olucas. kimseciklerin olmadığı taş yığması okulumuzda kendi halimizde çalışmalarda çabalicas. sonrasını sonra gelince yaşicas. ama şimdi şimdiden belli;

http://www.youtube.com/watch?v=VCUtrLn42fc

yol öncesi 2saatlik deniz gezmesi ile tek tarafın yanık sızısı hi ho aman ne hoş derken, soğrulan enerji ile yollardaydık.

burrası hasta adamı daha da hasta edicek moddaymış :S
15saatin soğuktan ve işkenceden nası geçmek bilmediğini tekrar bi hatırladıktan sonra, cannına yandığım gazide 5dakika sakin kalamamanın verdiği kriz, üstüne iki avuç dolusu tüp cük kan çıkarması, çıkaramaması, baş dönmesi sabah beri aç kalma ötürü kan kaybı sonrası, kol sızısı ile kalsa iyi, deli morarma sonrası gece öksürük krizi, sabah ise yeni bir hastalığın verdiği halsizliği kutladık. iznin süresi dolmuşken, rapor da alamamışken üstelik, herşeye rağmen firar etmiş olmanın verdiği özgürlüğün tadını çıkarmaktayım- hasta, ev hapsinde yinne de deniz güneşli surf işi yapmaya çabalamakla meşgul ki netten de mahrum, bulduğun yerde konuşlan.

yahu daha izmir, bodrum, istanbul, bodrum arası mekik dokumalar yapacaktık. yinne de ertelemedik, değişen planlar daha da bi netleşip değiştikten sonra artık durmanın bi anlamı yok muş.

yaaaanniiii
acil mi acil dopping lazım, ilgililere...

hmm bazen ikilemek iyyimiş;
çünkü erol egemen meerse kapakları yapan herifmiş.

sonaa
buluşma saati 6 45 miş...

daha da çıkar zorlamadan daaa ikinci kez de tam izlenmez mişşş...
ama soundtrack haaala döner durup durur...

valla hocam artık ağzım burnuma karıştı, rakamlar havada uçuşuyo, bi hava aliim dedim dedim.
hu ha çalış köle... yarına da şu şu şu bitmek durumunda dedi dedi
:S heh alahtan tatlı muhabbetlerle...

yok yaaaau zaten çoook meşgul olmak çooook daha tercih sebebi. hele bi de sonası lebi derya mekanlarda kuma basarak eksileri yolluyosan hı hı nispetlik yaparrım tabbe.
önümüzde önce izmir sona ankara aşamalı soutmalardan beyaz duvardaki tetkikleri atlatınca suyumuz mu yağımız mı eksikmiş ööörenince, gerrisin geri dönem bitimi rahatlamalarla yelkenli vs planlarını son gaz gerçekleştirme sırassını beklemekte. geçenlerde sırasını şaşmalar çok yaşanmışken e olur arada yoldan çıkmalar, ama burda artık yolları yaptılar ki accaip kaymakta tekerler, kaydıkça ilginç bi rahatlama bünyede hasıl olmakta. heh vaalla kaçıo psiklet hem ne fena :)
yol üstü bi mekanla anlaşıp hergün gel git sıkıntısını bi nebze azaltmak için pisiklet park etmeleri, okul dönüşü o lebi derya mekanda deniz sularına karışma ve eve yollanma ayarlamaları da tammam. zira varolan yokuşu hiç bi kondüsyon bana çıkarttıramaz orası da belli... bakıciiiz artık.

şimdi tek göz 1.5luk yataaa doru yönelmişken tek gözle idare etmelik iş bitirme safhasındayız. belki sabahlarız, müfredaaata da el atmak emri gelmiş büyük yerden, boyumuzu aşan işlerle meşgulüz ki sınıf atlarız içerden içerden. şahin görünümlü kartal ya da tam tersi işte ne bilim. arkadan oynamalık bi film tekrarı da ii gider gibi, seçilen güsel soundtracklisinden. işlerim bitmiş, yarın akşamı gelmiş, keyif mangalına geçilmiş olsa hemen hmen...

valla bu sefer sonnuna kadar izledim deniz aklıma gelince. ama asıl izleten cihangir görüntüleriydi. incir reçeli.
*olayda geçen deniz özel isimdir-yarım bırakma şunlarıııııı aman kızmasın, cihangir de öyle ama ad cinsinden diil :P kendini çok özleten cinsten... bi acaiplik nesse

güzide(!) mekan, evimiz falan filan işte. bisiklet turlarındayız, sezon başlamış çoktan ilan etmişken buralardan, mekanlar dizilmiş ne bilim lan d art ım sı lar türemiş gibbi gibbi,
hu ha duymasın kimileri,
algım ız öle demekki
etrafa o gözle bakkarıs diiiiip güzel de kıvırırım hane...

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa