arkadaşşşıııım

biri bana
ya iki-üç kişilik versin;
beyinleri ayrı
kolları bacakları vs
bildiğin fiziksel bölünme yaşiim
ya 2-3 kişilik versin işte ne bilim
ya 72 saatlik birgün
yani bir gün
daha doğrusu "=1 gün" versin,
tek bir gün olsun o 3 gün mesela.

işleri anca ööööle yetiştiriiim ben.

ha bi de matematik kaffasını, en azından bildiğimiz anlamda kullanmamaktan kaynaklı kayıplara yol açmasın; zira uleyn 72 saatdi dimmi 3 günün eşittiri diye ikinci bir sorgulama sürecine girmiiim eyvah eyvah...

ya hiç olmadı zamanı planlama konusunda ekstra bi beceri ile işe hazırlanma sürecine ihtiyacı da aradan kaldırması hiç fena olmazdı hanne.

şimdi dün hala yoldayım,
yinne uleyn uçak havaalanı insalar ne garip, arkada kalanlar, dier hayat boyutu moduna girmeler, 2-3 saat zaten düşünülmüş. zaman darlıklarını yaşamalar sonucu telaşlanmalar bigüzel takipler falan.


yani kısaca hala yoldayım...

adamın teki sarhoş diiiil;
resmen sarhojjj.
tutmuş dolmuşcu tipin tekini anlattıkça anlatıyo,
bana ingilizce konuştu, nedeni bilinmez.
"almanca da bilion mu dayı sen" diye kendince dalga ayaklarında dolmuşçu kişilikçiye amcamdan bi cevap, ama almanca vs.

bi soru da sarhojjdan geldi, koparan.
36nın yarısını sordu herifçi oğlu.
dolmuşçu kişilik pardon sırıtan kelek cevabı;
18

sarhojjun cevap;
15 6
(onbeş altı)

abi dedim bu neyin kafası...
hani uçuyoduk, uçak havalanları insanlar hayatlar hesaaaabı,
biz yerdeyiz abijim,
uçan herifçi oğlu.

uleyn bi beceremedik şunu...

adam profili; siyaset bilim atığı, ingilizce de almanca da bilmekte, delli konuşmakta, kırık (kendi söyleminin yalancısıyız)


okul yollarında bizzat yüzyüzeydik ki
en komik sahne;
yanyana geçtikten sonra
onun da benim de dönüp
birbirimizin arkasından baktığı sahne
oluvermişti...

yollarda rastgelinen
çoklu
tasarım

çoklu
kişilik

tasarım

bozukluk

tasarım ve bozukluk

kişilik ve tasarım

tasarımsız kişilik
ken
kişiliksiz tasarlandık

bozuk
kişilik
tasarım
alaka

tekli
iken
içte
karşılaşmalar
yaşa...

okulun kullesinden bizzat görsel bildirimler arasında birkaç kareden örnek le me le dim...
şu sıralar delli rüzgar esmekte tepelerde ve köpüren denizi ile...
biriken birimlerden fotokopilerle tekrarlardan hipnozlara derkeeeen

kuleye girip de çıkamayan birimlerin yığılmaları odayı süsler,
ben ve benim koccaman büyütecime hizmet ederler!
(büyütecin kendisi kocaman değildi azizim
biz onu gözümüzde büyüttük,
a durun yok yahu o,
gözümüzde büyüdü,
bakınca gözde büyüdü,
bi baktık aa bir den büyüdü)

efenim iş yaparsın iş yaparsın
minnicik kule orkastrasına
hepsini küçültür
şenlik bi güzel
öttürürsün...


Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa