artık müzik dinlemek görüntüye eklenen efektten ibaret. en fazla 20sn. cihazdaki tam parçaları sonuna kadar dinlemeye sabredememek, kısa kısa geçmek gibi. eldeki teknolojinin imkanlarına duacı; farklı çıkışlar ile klasmanından tam ters köşe bir klasmana taşıyabilmekte. eklemekte çıkarmakta, yapılanın dışında kullanmakta oldukça ısrarcı. son zamanlarda dolup taşan kısalardan kıssadan hisselerle tüm bir günü onlarca zaman dilimine bölerek boğmakta.

okuduğu "the time for being against is over" dolanmakta.
daha neyin zorlamasıyla durumu zorlaştırmakta?

bir problem dahi yokken varmış gibi ondan problemin tespitinin yanında tanımını da yapması istenmekte...
nedeni basit işte;
bunun neden istendiğini bir türlü anlayamamakta.

senden ve senin problemlerinden bana ne!

etrafa serinlik basmışken hissedilmeyen problemlerle yüzünü kara kedinin uzun tüylerinde gömerek uzaktan uzaktan uzaklaşmakta...


"siz gayet aklı başında, sorumluluk sahibi bir insana benziyorsunuz" der henüz yeni tanıştığı kişi.
benzer yorumları sıklıkla duymakta ve bir kez daha dinlerken, "ile bir arada -mış gibi olabilmenin tek yolunun sorumluluklarla oyalanmak olduğunun acab kimler farkında" diye geçirmekte aklından. tek istediğim makina olmak derken tarifini çizmekte: ömür boyu garantide, su geçirmez, sıcaktan soğuktan etkilenmeden, oldukça stabil çalışmakta iken, bir göstergesi, açma kapama düğmesi yer almamakta.

eve hırsız girmiş, sesini duyurur sessizlikte dolanmakta iken, yanında bir gölgeyi taşımakta. bu kadar yokmuşçasına dolanıp sürekli bir şeyleri aşırırken, varlığını hissettirmek konusunda neden bu kadar ısrarcı olmakta? evin asıl sahibiyken misafir hissetmeye başlaması, gölgeyle hırsızın, fiziksel olarak da pelte gibi kabararak yayıldığının belirtilerini taşımakta.


sadece özlemeyi bırakmalı diye fısıldadı kedi...

başka bi alternatif alsak dünyaya?
ama aperatiflik olsa?
mümkünse...

azzıcık tatsak, tadını alsak.
sonra tadında bıraksak; tadı damağımızda kalacak cinsden olsa.

hmm hatta abartsak çikolata yer gibbi olsa messela.
yanında kahve de olsa.

kahvede eritsek çikolatayı, sonra erimiş kıvamından koccaman aperatiflik ısırsak.
her halükarda hoşşumuza giden mutluluk veren tadımlıklarla devam etsek.
kahve sade ve hafif acı olsa, çikolata da o nebze bitterlik messela.
iki bitter bi kocca kurabiye güzeli kıvamında
olsa...

hmm ama yok ozaman şimdiki durum misali dibini görene kadardır tadımlık porsiyonlar.
komalıktır.
kafayı açık dolap kapağına çarpıp aldığın hasar sonucu sarsılmalarla sendeleyip, arkadaki yatağa çöküvermek kadardır. şişlik bi nebze az olur diye buzlarla gezersin bi süre, bi süre de komple ağrısı ile...

velhaaaasılı kelam
aparatiflik de olsa dünya
tadından yenmio maşalah.


Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa