"Anlaşılan, gerçekten de hayal etmekle başlıyor herşey ... bir hikaye okuduğumuz zaman onunla öyle bir etkileşime geçiyoruz ki, içinde her karşılaştığımız durumu zihinsel olarak taklit ediyoruz. ardından beyinlerimiz bu yeni karşılaşılan durumları kendi hayatlarımızdaki bilgi ve deneyimle iç içe geçiriyor ve zihinsel bir sentez yaratıyor. 

Kitap okumak, beyinlerimizin kadim korteks yatağına yeni nöral yollar kazıyor. dünyayı görüş şeklimizi değiştiriyor ... başkalarının iç yaşamlarına daha duyarlı yapıyor.

ısırılmadan vampir oluyoruz. bir başka değişle, daha empatik. kitapların yaptığı şeyi internetin sunduğu sanal dünya yapamıyor."
Olağan Psikopatlar, Kevin Dutton



yeni bir ayar her zaman çekilir,
bütünü parçalara ayırmak kolay(!) nasılsa.

parçayı birleştirmek amaç değilken,
nasıl birleştirebileceğini bilmek önemlidir.

önce bilir,
bütünü alır,
ayırır,
tümden gelip,
ayrıklardan tüme varılabilir.

parçalara ayırmak bozmak değildir,
bütünü kavramaktır esasında.

bütünü kavramak,
eldeki parçaları farklı kombine edebilme yetisine ulaşabilmek içindir.

olanın alternatifleri ise, 
her zaman,
her koşul ve durumda
kaçınılmaz bir şekilde 
ihtiyaçtan ileri gelir.

yeni bir ayar her zaman çekilir...

tam anlamıyla uççarak geldm caaanım memleket bodrum köşelerine. uleeeyn bu kadar cok 3gün mü olur? bu kadar uzun mu sürer birer birer "eveeet bugün pazartesi. yarın salı. çarşamba yol" hesaplamaları.
rüyada atların tepiştiği çetin ceviz 3gün.

sonunda restleştik pederle ve yolları ayırmaya karar verdik.
artık incelmiş kopar uzun zamandır yamalar.
uleeeyn sanki ölüyoruz,
daha gitmeden,

denizle avunuruz...


bir Saç Tokası*
baş harfleri büyük yazılası...
özelliği özel bir isimden ileri gelmekte.

bu yazı da o isme duyulan saygıyı dile getirmekte. nedense hissedilen aynı zamanda bir minnet borcu ve böylece iç ses teselli edilerek huzura erişmekte.

yine olmak istenenler listesinin sonlarında gezinmekteyiz. listenin hitine yakında kavuşmak konusunu işliyoruz. herşeyi dramatize etme vaktini henüz geçmemiş. Bugün bir adım daha yaklaşmisiz.

görevlen*dirilip* - ilişiğimiz kesilliyor*
ne can sıkıcı betimlemeler bunlar.
ilginçlik;
e biz boyle iyiydik kafa sesleri
noluyo laan
şey pardon size anne diyebilir miyim?
azıcık sefkat istiyorum beeen
gidiyorum beeeen :s

...bu en önemli sorulardan biridir. Sıkıntı hissetmek için zeka gerekir. ...bu bir lanet değil kutsamadır aslında. bu sıkıntıdan hayatın anlamını sorgulama ortaya çıkar. sıkılan insanlar hayatın sıradan anlamlarının tatmin etmediği insanlardır. 

...aslında zeki olan insanlar sıkılırlar. daha çok para kazanmakta herhangi bir anlam görmezler. para faydalıdır ancak herhangi bir anlam içermez. ...bu sıkıntı sonrası kişi içe yönelmeye başlar. böyle bir insan dünyadaki tüm gücü ve parayı ele geçirse bile varlığının değişmeyeceğini anlar.
böyle bir durumda iki olasılık vardır. ...mantıki açıdan bakarsanız herhangi bir anlam göremezsiniz ve sıkıntı daha da artar. bu durumda tek yol intiharmış gibi görünür*
*OSHO (Zen ve Tasavvuf Felsefesi)

Jenny Holzer, Truisms, Survival, 1983

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa