birileri vardı mutlaka, afilli cümleler söylemiş...

nereden haddime bilemedim;
birkaç cümle yazdım
tam kaçarken,
kaçarcasına,
arkadan...

yüzüne?
yemedi!

üstelik sonrası karşılaşmalar için zaman aşımının iyileştirici yanına güvenerek,
avuntu ile...

esas sorunsal;
o*f 
ne düşünür bilemedim...

sanırım çalışır durumdakini bozdum ben, 
elime yüzüme bulaştırdım 
derken, 
havada dolanan yüksek enerjisinde, 
iki senedir 
eriyik kıvamından katı faza geçememiş vıcık hissiyatların 
parmaklara bulaşmış, 
deriye nüfuz eden, 
pasak gibi görünen lekeleri ile devam ederken,

yine yüzler birbirine dönük ama paralel boşluklar ile uzaktan kırmızı elmaya ulaşamayanlardan 
mışız, 
mış gibi yapmışız...

magma tabakasına mı 
en uzaktaki yıldızlara mı ulaştım
bilemedim...


0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa