kısa bir durum bildirgesi vermek içimden gelendir.
devrik ve anlamsız, sonu yok gibi görünen, wordde yazıldığında altı yeşil tırtıklarla çizilen cümleleri severim ve zaten o tırtıkları hep görmezden gelir, makinaya da ignore et demek suretiyle sinir bozucu uyarıdan ekranı mahrum ederim.

şöyle ki;

kaç zamandır dalmak zorunda kaldım yine akademiklik yazılarına, valla ne yalan söliim çok da akademik olmayan bir tavırla sürdürmekteyim. çok bunaldığım aşikar ama tek sebep budur dersem ı ıh eksik olur. çok da beceremiyorum galiba değiştirmeyi, istemiorum aslında, orası kesin. "der/demiştir"," demiş" yerine kullanılır hesabını yapmak pek bi anlamsız, dahası eziklik gibi gelir (farzı mishal burdaki gelir akademik oldu, oldu yani).

ha diğer bir sebep bir an önce bu ölü, adeta üste yapışmış, aslında kısacık olan ve hemencecik geçiveren ikinci dönem olgusundan uzak başka algılara dönüşen süreçten kurtulmak istemekteyim, kesinlikle, biran önce. dolup taşan baaaaşka duygular ki farklı olmasına rağmen bir okadar tanıdık, içerlerde olana kavuşmak sabrısızlığından bahsetmeye zaten lüzum yok(bilene tabi). ha bi taraftan daha sadece önerisini yazmaya bünyeyi zorladığım tezi yazmış kadar hissetmek, ya sıkıntıdan ya gereksizlikten ya idraksızlıktan ya da haddinden fazla içine şimdiden dalma ile sorguların artmasından. aslında yakışanın yapışan olma durumları da korkutmuyo diil hani. hep söledim haydi bakaaalıııım.

gözlerim batıyo, fiziksel olan dışında batan çok şeyin yanında bir de uykusu az olanım. of hem bu kadar olsun hem olmasın nası olabiliyo? hem içinde yaşarken hem nooolu nası olamıyo?

heh buarada sırtımda ağrıyo.

0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa