şimdi bazı şeyler düşündüm ama yanında tehlikeli getirilerinin olabilitesini de düşününce, eyleme geçmekten geri durup düşünce bazlarında bırakma sıkıntıları ile boğuşmaktayım.

mesela mesela bikaç ilan ne güzel olurdu;

gazeletelerde mesela..

sonra yerlere yapıştırdıklarından da olabilirdi mesela.. hani biz sürekli ya yere ya havaya bakan tiplerden olduğumuz için, yere yapışmış bilmem ne yapılır, al bu da telefonu mesela..

ya da bolca koli bandı ile bi ağaca sarılan bi ilan:aranıyor.. mesela..

görüşme şu şekildeydi; bize iki kilo şeker lazım, sen tuzla gelmişsin. tuzu bırak şeker verebilecen mi? hem sen dışarda pek ticaretini de yapmamışsın bunun. e elinde hem şeker yok hem piyasasından bi habersin kardeşim söle bakim nerelisin sen?
yahu tamam sana biz gel dedik, bi ara iyisin hoşsun bile dedik ama yok biz karar verdik sen işe yaramazsın. hem senin elindeki tuz bize yaramaz da biz karar da verdik. sen bize gelmezsin.

e kardeşim madem öle ilan verseydiniz, tamam verdiniz de yok öle diil, yukardakilerden verseydiniz.

bide şu var tabi;
haaa pardon ben yanlış yere mi geldim burası neresi?

ya da yok kardeşim sen yanlış yere gelmişsin kime bakmıştın ki?

ha bi de ben şu kişiyi aramıştım ama yanlış olmuş galiba :s

bunlar ekseriyetle çoğaltılır, etrafa yayılır hatta özenle saçılır bence etraftan kaçılın (doğrusu bence etraftan çekilin ya da kaçının olabilir yok kaçının yanlıştan için kullanılırsa daha bir doğru olur)

zemin öyle bir zemin nasıl mı şöyle; fazlasıyla kaygan hatta yapış yapış. eve geldim, bir bulaşmış bir yapışmış çıkartırken gözümden yaş geldi.

yazık ayol ne diim. ha yooo hayırlı olsun diyim!

0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa