sabah kör vakti, radyo halikarnas dolayları (eet artık eski usül minik, portatif cinsinden bir radyo ile evin içinde hazırlanma turları atarak -ne zaman tv izledim hatırlamıorum bile)... hala gece modunda acı ile inleyen parçalar çalar, yuh bu kadar enerji ama pozitif cinsinden, iyidir iyidiiir.

hele hele yadigarım can cazım, daimi masa üstünü gösterir ve biz onu gömeriz :S


aslında sebebi bellidir; mecburiii hızlandırma durumları ile 27lik inchimi (kaç cm e tekabüldür hala akılda tutamıyorum valla, hı hı ayıp biliyorum), big mac imin -ekin'e sevgiler efenim :) - yollarını gözlemekten...
kendisi valla o kadar doyurucu ki hani pek bilmem ama whoooooooooper cinsinden, önümdeki 12 ay vadeyle hiç bişi yemesem -ki cidden aç kalıcam- yeridir :)))

ama keyif budur işte, okul öncesi bahçemi seyre dalmışken çay eşliğinde, birden yağan yağmur ve teoman gemiler eşliğinde hu ha bu ne bohem. ayaklar da hafiften üşür. horozlar ötmeden uyandım, cidden her gün horozlar ötüyo bu dolaylarda, kaz sesleri arada gelir, yahşiden yürümeye sırf inek fobisi yüzünden çekinmekteyim. ama keyiflidir çünkü ilginç gelir, alışık diiliz; her sabah mandalina ağaçları arasından yeşili, dereyi vs görerek denize kavuşmak, arada görünen güneşin vurmalı yüzü vs vs...
topluca yazı beklemekteyiz...

of sabah böyle bi haliyeti ruhiye hasıl olmuşken, gece nasıl geçer merak içindeyim.

0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa