dün bir abartmışım free catalog olayını :) ama adamlar catalog.com u bile açmışlar, insanı teşvik etmesinler canım. nadide ülkemize çok çok az gönderinin bulunması durumunun verdiği kışkırtıcılıkla, yılmadan taleplerimi sıraladım. hatta birine özel mail bile attım; efenim ben turkiyedeim ama ben de ben de isterim diye. yuh bana :) biliiriiiim hemen cevabı geldi ilginize teşekkürler, şubat ayını size göndericez vs vs

ni ha ha ha ho ho ho hoooo

yaşasın kötülük hissiyatları sonrasında dönüşümler yaşadı tabi. içerdeki hainlik hinlik beyazlarla örtüldü. altta pijama üstte ne bulduysa giydim kabanı, beresi, elleri yine de donduran eldivenler ama tutmuo ki buu yapışıoooo.. hep söylene gelir klasiktir ama doğrudur efenim inkara ne hacet. beyazdır, soğuktur, çıkardığı güzide ses bir rahatlamaya sebebiyet verir. içimizdeki bu dürtüler değil midir haydi oynayalım dedirten.

ne diyordum, hani küçük küçük kardan adamcıklar türeteyim dedim, adamı bırak topunu yapamıosun ki. yine yılmadan çalıştım. bişiye benzesinler bari yardım alayım derken uzatmaları yaşadığım bu tatil günlerini zehre çevirmeden aman eğlencelik yaratalım çabaları ile azcık oynaşmaca yaşadık bakalım.



sonra ver elini after effects, sonra iki haftalık iki makale türetmece. şimdiden bakındım farklı fakültelerden dersler de alınası sanki diye. meğersem cennetmiş bazı mekanlar. efenime söyliim sanatın sosyolojileri, psikolojileri, felsefelerinden tutun da özelde tiyatro, sinema araştırma-eleştirmelerine kadar kallavi güzellikte isimlerle bezenmiş dersler. tamam ikinci dönem, bir aksaklık vuku bulmazsa kafaları daha çok yormanın zamanıdır :) yükseklerde olmak bu değil miydi zaten yahu? ben mi yanlış geldim, yanlış yer de mi indim yoksa? (lütfen yanlış ile yalnız ı hala karıştıran arkadaşlar var; yapmayın gözünüzü seviim: yanlış doğru, yalnış yanlış. o yalnız için geçerli. yalnız doğru yanlız yanlış)(kalınan cümlenin başına dönerek parantez dışındakileri okumak suretiyle anlama ulaşabilmek olasıdır) biri bana izah etsin lütfen. kafaları daha çok yormanın yeri değil miydi burası? işin derinine inme, derinlerdeyken tepelerden uçma, bakar gözlerin istikametinde görülmeyen mevcudiyetlerin varlığını bulma...

biz bulalım, bulamayan da olsun ki biz farklılaşalım. kendimizi öyle sanalım ki mutlu olalım :P

bir de ricam var. ilgililere sesleniyorum. hatta çok rica ediyorum. var olan müzik parçalarının ki öz benlikleri ile bile çoğunlukla müzik betimlemesini hak etmeyen nota dizelerini evirip çevirip güzide reklamlarımıza cingıl yapmayalım. duydum mu bi hoş oluyorum; bir mide bulantısı, baş dönmesi, zaman zaman diş ağrısı, kağıt kesiği sızısı, şeytan tırnağını kopardıktan sonraki can yakısı, hücre göçü,... ufak tefek zararsız gibi görünen ama koca cüsseyi sarsan bilümum (bu kelimeyi de her yazdığımda farklı yazıyorum eheh) ne varsa... bu konuda neler yapılabilir(bir de yapılınabilinir de diyorlar ona da gıcığım ama o mu doğru yoksa :S) bir değerlendirip (değerlendirilip) sonuca ulaştıralım lütfen.

0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa